40,2601$% 0.13
46,7458€% 0.13
53,9601£% 0.23
4.316,24%0,46
3.337,10%0,40
10.198,76%-0,26
40,2601$% 0.13
46,7458€% 0.13
53,9601£% 0.23
4.316,24%0,46
3.337,10%0,40
10.198,76%-0,26
ABD Başkanı Donald Trump, Federal Rezerv (Fed) Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştirilerini sertleştirerek finans çevrelerinde ve piyasalarda büyük yankı uyandırdı. Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda Powell’ı “büyük kaybeden” olarak tanımlarken, faiz indirimi konusunda “çok geç kaldığını” savundu.
Trump’ın açıklaması şu şekilde oldu: “Jerome Powell yine geç kaldı. Ülkemizin ekonomisi zorluklar içinde. Faizleri hemen düşürmezsek, bu işi toparlamak imkansız olacak. Bay Çok Geç yine iş başında.”
Trump’ın sözleri, ABD finans piyasalarında sarsıntıya yol açtı. Dow Jones endeksi gün içinde 1.000 puana yakın düşüş yaşadı. Nasdaq %3’ün, S&P 500 ise %2,9’un üzerinde değer kaybetti. Özellikle teknoloji şirketleri bu sert düşüşten olumsuz etkilendi. Tesla ve Nvidia gibi dev hisselerde %5’i aşan kayıplar görüldü.
Dolar, büyük para birimleri karşısında değer kaybetti. Yatırımcılar, Fed’in üzerindeki siyasi baskının para politikasında belirsizlik yaratmasından endişe ediyor.
Trump’ın açıklamalarında en dikkat çeken ifadelerden biri de Powell’ın görevde kalıp kalmamasıyla ilgiliydi. Trump, Fed Başkanı’nı görevden almanın zamanı geldiğini belirtti: “Artık yeter! Ekonomimizin bu kadar uzun süre zarar görmesine izin veremeyiz. Powell başarısız oldu. Gitmeli.”
Bu açıklama, Fed’in bağımsızlığı konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. 1913 tarihli Federal Rezerv Yasası’na göre, bir Fed Başkanı yalnızca “geçerli nedenlerle” görevden alınabiliyor. Siyasi görüş ayrılıkları ise bu kriteri karşılamıyor.
Jerome Powell henüz Trump’ın açıklamalarına doğrudan yanıt vermedi. Ancak Powell daha önce defalarca, Fed’in enflasyonla mücadele çabalarının siyasi etkilerden bağımsız sürdürüleceğini vurgulamıştı. Powell, son basın toplantısında, faiz oranlarını yalnızca ekonomik verilere göre değerlendirdiklerini belirtmişti.
Fed, son 18 ayda yaptığı agresif faiz artırımlarının ardından faizleri %5,25-%5,50 aralığında sabit tutuyor. Enflasyonun hâlâ %2 hedefinin üzerinde seyretmesi, faiz indirimlerini öteleyen temel sebep olarak öne çıkıyor.
Ekonomistlere göre, Fed’in erken faiz indirimi yapması, enflasyonu yeniden hızlandırabilir. Bu durum, ABD ekonomisini stagflasyon (durgunluk içinde enflasyon) riskiyle karşı karşıya bırakabilir.
Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Siyasi müdahaleler, Fed’in karar alma mekanizmasını zayıflatabilir. Bu da hem enflasyonun kontrol altına alınmasını zorlaştırır hem de ekonomik istikrarı tehdit eder,” dedi.
Bazı uzmanlara göre, Trump’ın baskıları kısa vadeli siyasi kazançlara yönelik olsa da, uzun vadede ABD’nin para politikasına olan küresel güveni zedeleyebilir.
Trump’ın Powell’a yönelik son saldırısı, Fed’in bağımsızlığına dair hassas dengeleri yeniden gündeme taşıdı. Piyasalar, Fed’in olası bir faiz indirimi sinyali vermemesi durumunda daha da sert tepkiler verebilir.
Şimdi gözler Powell’ın olası yanıtında ve Fed’in 1 Mayıs’taki faiz kararında. Ancak bir gerçek var ki, bu tartışmalar ABD ekonomisinin geleceğine dair belirsizliği artırıyor.