DOLAR

39,9438$% 0.16

EURO

47,1429% 0.49

STERLİN

54,6970£% 0.18

GRAM ALTIN

4.277,24%0,43

ONS

3.334,89%0,27

BİST100

10.275,75%0,46

DOLAR

39,9438$% 0.16

EURO

47,1429% 0.49

STERLİN

54,6970£% 0.18

GRAM ALTIN

4.277,24%0,43

ONS

3.334,89%0,27

BİST100

10.275,75%0,46

a
  • TNT Haber
  • Dünya
  • Trump’ın Barış Elçisi Steve Witkoff Moskova’da: Kırım Şartı Krizi Derinleştiriyor

Trump’ın Barış Elçisi Steve Witkoff Moskova’da: Kırım Şartı Krizi Derinleştiriyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasından bu yana Ukrayna ile Rusya arasında devam eden savaşın sona erdirilmesi için attığı diplomatik adımlar uluslararası kamuoyunda geniş yankı buluyor. Trump’ın özel barış temsilcisi olarak atadığı iş insanı Steve Witkoff’un son Moskova ziyareti, barış arayışlarında yeni bir sayfa açarken, Ukrayna tarafında ise büyük bir rahatsızlığa yol açtı.

Witkoff’un bu dördüncü Moskova ziyareti, Trump yönetiminin “100 gün içinde barış” hedefi doğrultusunda atılmış önemli bir adım olarak lanse edilse de, görüşmelerin içeriği ve verilen mesajlar hem Kiev’de hem de Avrupa başkentlerinde kuşkuyla karşılanıyor.

Kırım Maddesi Krizin Odağında

Trump’ın önerdiği barış planında en dikkat çeken ve aynı zamanda en tartışmalı madde, 2014 yılında Rusya tarafından ilhak edilen Kırım Yarımadası’nın Rus toprağı olarak tanınması. Bu öneri, Ukrayna Anayasası’na ve uluslararası hukuk normlarına açıkça aykırı olarak değerlendiriliyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, yaptığı açıklamada “Hiçbir Ukrayna hükümeti, halkın rızası olmadan topraklarını başka bir ülkeye devredemez. Kırım Ukrayna’dır ve öyle kalacaktır,” ifadelerini kullandı.

Zelenskiy’nin bu sert çıkışı, Trump’ın barış sürecine yönelik eleştirilerine de yanıt niteliği taşıyor. Trump geçtiğimiz günlerde Zelenskiy’i “barışa engel olmakla” suçlamış, hatta Ukrayna liderinin “artık oynayacak kartı kalmadığını” iddia etmişti.

Moskova Ziyareti ve Putin’le Görüşme

Witkoff’un Putin ile gerçekleştirdiği son görüşme ise büyük bir gizlilik içinde yürütüldü. Kremlin kaynaklarına göre görüşme “yapıcı” geçti, ancak hala çözülmesi gereken önemli anlaşmazlıklar bulunduğu bildirildi. Özellikle Donbas bölgesindeki statü, savaş suçlarının akıbeti ve Ukrayna’nın gelecekteki tarafsızlığı gibi konular üzerinde uzlaşma sağlanamadı.

Buna karşın Rus yetkililer, Trump’ın yaklaşımını “gerçekçi ve yapıcı” olarak nitelendiriyor. Moskova, Batı’nın “maksimalist” taleplerinden farklı olarak Trump yönetiminin önerilerini değerlendirmeye açık olduğunu ifade etti.

Kısa Sürede Çok Fazla Ziyaret

Steve Witkoff’un diplomatik deneyimi olmamasına rağmen kısa sürede hem Moskova hem de bazı Avrupa başkentlerine yaptığı ziyaretler dikkat çekti. Bir emlak milyarderi olan Witkoff, Trump’a yakınlığıyla biliniyor ve daha önce siyasi ya da diplomatik bir görevde yer almamıştı. Onun barış elçisi olarak seçilmesi, sürece dair eleştirileri artırmış durumda.

Witkoff, Putin hakkında yaptığı olumlu yorumlarla da gündeme geldi. Rus lideri “süper zeki” ve “liderlik vasıfları güçlü” olarak tanımlayan Witkoff, ayrıca Putin’in Trump için özel olarak yaptırdığı bir tabloyu kendisine takdim ettiğini de dile getirdi. Bu ifadeler, Ukrayna’da ve birçok Batılı başkentte “tarafsızlıktan uzak” olarak yorumlandı.

ABD İçinde de Tartışmalı

Barış sürecine dair tartışmalar yalnızca uluslararası alanda değil, ABD içinde de sürüyor. Demokrat Parti üyeleri, Trump’ın Witkoff üzerinden yürüttüğü barış diplomasisinin şeffaflıktan uzak olduğunu ve Ukrayna’nın çıkarlarını göz ardı ettiğini savunuyor.

Massachusetts Temsilcisi Seth Moulton, Witkoff’un Moskova ziyaretiyle ilgili olarak, “ABD’nin özel temsilcisi değil, Rusya’nın sözcüsü gibi davranıyor,” diyerek tepkisini dile getirdi. Birçok dış politika uzmanı da sürecin yalnızca Trump’ın siyasi çıkarları doğrultusunda şekillendiğini ve kalıcı bir çözüm üretmekten uzak olduğunu vurguluyor.

Avrupa’dan Soğuk Yaklaşım

Avrupa Birliği ülkeleri, Trump yönetiminin barış planına mesafeli duruyor. Özellikle Fransa ve Almanya, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü temelinde bir barışın sağlanması gerektiğini belirtiyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “Barış ancak adaletli olursa kalıcı olur. Ukrayna’nın toprağı pazarlık konusu olamaz,” dedi.

Avrupa kamuoyu da Trump’ın önerilerini büyük ölçüde “Putin yanlısı” olarak değerlendiriyor. Savaşın başından bu yana yaklaşık 500 bin kişinin hayatını kaybettiği ve milyonlarca kişinin yerinden edildiği bir ortamda, sadece jeopolitik çıkarlar üzerinden yapılan bir barış önerisinin kabul görmeyeceği düşünülüyor.

Zor Bir Barış Süreci

Trump’ın barış planı ve Witkoff’un yürüttüğü diplomasi trafiği, şimdilik somut bir sonuç doğurmuş değil. Ukrayna, toprak bütünlüğünden vazgeçmemekte kararlı; Rusya ise özellikle Kırım ve Donbas konusunda geri adım atmıyor. Bu denklemde Trump’ın 100 gün içerisinde sonuç alma hedefi ise fazlasıyla iyimser görülüyor.

Ancak tüm bu çabalara rağmen, savaşın üçüncü yılına girildiği bugünlerde barış yönünde atılan her adım, kamuoyunun dikkatle izlediği ve değerlendirdiği bir konu olmaya devam ediyor. Gerçek bir barışın, yalnızca siyasi liderlerin değil, halkların rızasıyla ve uluslararası hukuk çerçevesinde sağlanabileceği ise gün geçtikçe daha net anlaşılıyor.

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ

Sitemiz en iyi hizmet için çerezler kullanmaktadır. Siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul ediyorsunuz. Daha fazla bilgi