40,2601$% 0.13
46,7458€% 0.13
53,9601£% 0.23
4.316,24%0,46
3.337,10%0,40
10.198,76%-0,26
40,2601$% 0.13
46,7458€% 0.13
53,9601£% 0.23
4.316,24%0,46
3.337,10%0,40
10.198,76%-0,26
Kolombiyalı Senatör ve 2026 başkanlık seçimlerinde aday adayı olan Miguel Uribe Turbay, 11 Ağustos 2025 tarihinde hayatını kaybetti. Uribe, 7 Haziran’da Bogotá’daki bir kampanya etkinliğinde başına iki, bacağına bir mermi isabet etmesi sonucu ağır yaralanmış, geçirdiği ameliyatlara ve yoğun bakım sürecine rağmen yaklaşık iki ay sonra yaralarından kurtulamamıştı.
Uribe Turbay, köklü bir siyasi aileye mensuptu. Büyükbabası Julio César Turbay Ayala, Kolombiya’nın 25. Cumhurbaşkanıydı; annesi Diana Turbay ise 1991 yılında Medellín Karteli tarafından kaçırılmış ve kurtarma operasyonu sırasında hayatını kaybetmişti. Bu trajedi, Miguel Uribe’un hayatındaki en güçlü anlamlı bağlardan biriydi. Hayatını siyasi şiddet kurbanı olarak noktalaması ise kaderin ironik bir cilvesiydi.
Siyasi Kariyeri
Uribe, genç yaşta siyasi sahnede ortaya çıktı. 2012–2015 yıllarında Bogotá şehir konseyi üyeliği yaptı, ardından 2016–2018 yılları arasında şehir hükümeti sekreteri görevine getirildi. 2019’daki başkanlık yarışı girişimi başarısız olsa da, ardından Harvard Kennedy Okulu’ndan yüksek lisans eğitimi aldı. 2022’de ise Demokratik Merkez (Centro Democrático) partisinden senatör seçildi ve burada partisinde en çok oy alan adaylardan biri oldu.
Senatör olarak, Gustavo Petro hükümetine karşı ülkenin güvenliği, kurumların güçlendirilmesi ve şiddet karşıtı politikalar ekseninde güçlü bir muhalefet yürüttü. Ekim 2024’te partisinin 2026 başkanlık aday adaylığı için başvuru yapacağını duyurmuştu.
Suikast ve Korucu Süreç
7 Haziran’daki kampanya etkinliğinde El Golfito Parkı’nda yaptığı konuşmayı takiben Uribe’a bir saldırgan tarafından arkadan ateş açıldı. Saldırıda başına iki, bacağına bir mermi isabet etti; zanlının bir çocuk olduğu belirtildi. Acil hastaneye kaldırıldı, bir dizi ameliyat geçirdi ve yaklaşık dokuz hafta yoğun bakımda kaldı.
Yetkililer altı kişiyi gözaltına aldı. Aralarında saldırının lojistiğini yönettiği belirtilen Elder José Arteaga Hernández (“El Costeño”) da yer alıyordu. Bu kişi ve diğer yetişkinler hakkında “suç için çocuk kullandıkları” yönünde ciddi soruşturmalar yürütülüyor.
Ulusal ve Uluslararası Tepkiler
Uribe’un ölümü, ülkenin siyasi belleğinde derin yaralar açtı. 15 Haziran’da Bogotá’da düzenlenen sessiz yürüyüşe yaklaşık 70 bin kişi katıldı. Başkentte üç günlük resmi yas ilan edildi; Örneğin Torre Colpatria binası Uribe’un onuruna ışıklandırıldı ve saldırı alanına bir anıt inşa edildi.
Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, Uribe’un ölümünü “demokrasinin yenilgisi” olarak nitelendirerek ülkeye birlik çağrısında bulundu. İş dünyasından da tepkiler yükseldi; Cartagena’da düzenlenen onuncu Kolombiya İş Kongresi’nde katılımcılar bir dakikalık saygı duruşunda bulundu ve Uribe’un mirasıyla uyumlu ulusal birlik mesajı verdiler.
Mezhep faturasına gidersek, Uribe’nın cenazesi Bogotá’daki Katedral Primada’da gerçekleşti. Ailesi hükümet temsilcilerinin törene katılmaması konusunda ısrar etti; bu da siyasi gerilimin simgesel bir yansımasına dönüştü. Mezarda, Luis Carlos Galán ve Carlos Pizarro gibi geçmişte siyasi saldırılara kurban gitmiş figürlerle yan yana defnedildi.
Siyasi Sahadaki Etkileri
Uribe’nun öldürülmesi, 2026 başkanlık yarışında önemli bir boşluk yarattı. Kampanyanın yönü ve muhalefetin sahnede yeni bir figürü nasıl konumlandıracağı belirsizleşti. Ayrıca bu olay, Kolombiya’da siyasi şiddetin hâlâ canlı bir tehdit olduğunu gösterdi. El País, bu trajedinin etkisini şöyle özetledi:
“Suicidio número 97 de líder político en 2025” ifadesiyle, bu yıl siyasi şiddet kurbanı olan figürlerin sayısındaki artışa dikkat çekti.
Bu olay, geçmişteki siyasi cinayetlerle benzer travmatik izlere – örneğin 1990’ların siyasi şiddet ortamına – bizi yeniden yüzleştirirken, adalet sistemi ve medyanın tutumları da yoğun eleştiri altında kaldı.