40,2601$% 0.13
46,7458€% 0.13
53,9601£% 0.23
4.316,24%0,46
3.337,10%0,40
10.198,76%-0,26
40,2601$% 0.13
46,7458€% 0.13
53,9601£% 0.23
4.316,24%0,46
3.337,10%0,40
10.198,76%-0,26
İngiltere’nin Ulusal Sağlık Sistemi (NHS), yeni doğan bebeklerde bütün genom dizilemesi uygulayan devasa bir yeniliğe hazırlanıyor. Hükûmetin açıkladığı 650 milyon sterlinlik yatırım kapsamında, on yıl içinde her bebeğe kan örneğinden genetik analiz yapılması planlanıyor. Bu test, 200’ün üzerine hastalık riskini erken dönemde tespit ederek, hastane merkezli sağlık hizmetlerinden toplum temelli ve önleyici sağlık stratejisine geçişi destekleyecek. Proje, hali hazırda yürütülen 100.000 bebek pilot uygulamasının genişletilmesiyle hayata geçirilecek.
Chicago Üniversitesi’nden araştırmacılar, günlük beslenmelerine daha fazla meyve ve sebze ekleyen yetişkinlerin uyku bölünmelerinin ciddi oranda azaldığını ortaya koydu. Diyette bu değişikliği yapan kişiler, gece boyunca daha derin ve kesintisiz uyku deneyimi yaşarken, gün içinde daha zinde hissettiklerini ifade etti . Bu sonuçlar, beslenme alışkanlıklarının sadece kalp sağlığı değil, uyku düzeni üzerinde de belirleyici olduğunu gösteriyor.
ASM Microbe 2025 konferansında sunulan bir çalışma, hava içinde dolaşan mantar sporlarının konsantrasyonunun, COVID-19 ve grip vakalarının kısa vadeli artışını tahmin etmede kullanılabileceğini gösteriyor. Araştırmaya göre, spor yoğunluğu yükseldiğinde, solunum yolu enfeksiyonlarında da belirgin bir artış gözlemleniyor. Bu yöntem, yeni mevsimsel salgınları önceden tespit etmek ve halk sağlığını yönlendirmek için ek bir araç olarak değerlendiriliyor.
Amerikalı uzmanlar, gece kalp atış hızındaki dalgalanmaların ve düşük uyku kalitesinin felç ve depresyon riskini artırabileceğini savunuyor . Bu nedenle, uyku kalitesini destekleyecek beslenme ya da sağlık önlemleri sadece dinlendirici uyku sağlamakla kalmayıp uzun vadede zihinsel ve fiziksel sağlığı korumada da rol oynayabilir.
Notre Dame Üniversitesi’nden araştırmacılar; gebelik döneminde düzenli önleyici hekimlik hizmeti alan annelerde, düşük doğum ağırlıklı bebeklere rastlanma oranının anlamlı derecede düştüğünü belirledi . Bu durum, anne ve bebek sağlığı için hastane ziyaretlerinin değil, sistemli bakıma erişimin önemini bir kez daha hatırlatıyor.
Bu gelişmeler sağlık alanında üç önemli eğilime işaret ediyor:
Sağlıkta “reaktif müdahale”den ziyade “öngörücü ve koruyucu tedavi”ye yönelim hız kazanıyor. DNA testinden beslenme alışkanlıklarına, biyofiziksel gösterge analizlerinden ileri sistemlere; bütüncül bir dönüşüm söz konusu. Bu dönüşüm, bir yandan sağlığın şekillenmesinde bireylerin karar verme özerkliğini artırırken, öte yandan sağlık sistemlerinin kaynak kullanımını daha verimli hale getirebilir.