40,2601$% 0.13
46,7458€% 0.13
53,9601£% 0.23
4.316,24%0,46
3.337,10%0,40
10.198,76%-0,26
40,2601$% 0.13
46,7458€% 0.13
53,9601£% 0.23
4.316,24%0,46
3.337,10%0,40
10.198,76%-0,26
Almanya, Avrupa’da artan jeopolitik gerginlikler ve özellikle Rusya’nın Ukrayna’daki saldırgan tavrının ardından sivil savunma altyapısını güçlendirme yolunda önemli adımlar atmaya hazırlanıyor. Federal Sivil Koruma ve Afet Yardımı Kurumu (BBK) Başkanı Ralph Tiesler, ülkenin mevcut hazırlık seviyesinin yetersiz olduğunu belirterek önümüzdeki dört yıl içinde sığınak kapasitesinin ciddi biçimde artırılması gerektiğini açıkladı.
Almanya’da Soğuk Savaş döneminden kalan yaklaşık 2.000 sığınaktan yalnızca 580’i hâlâ aktif durumda. Bu sığınaklar, toplamda 480.000 kişilik kapasiteye sahip. Ülke nüfusunun 84 milyonu aşan büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda, bu oran yalnızca yüzde 0,5’e karşılık geliyor. Buna karşın, örneğin Finlandiya’da sığınaklar nüfusun yaklaşık %85’ini koruyabilecek durumda. Bu tablo, Almanya‘nın sivil savunma kapasitesindeki eksikliği gözler önüne seriyor.
Almanya’nın hedefi, kısa vadede yeni yapılar inşa etmektense, mevcut altyapıların dönüştürülmesine dayanıyor. Metro istasyonları, tüneller, yer altı otoparkları ve kamu binalarının bodrumları gibi alanlar hızla sığınak haline getirilecek. Bu sayede dört yıl içinde 1 milyon kişilik ek sığınma kapasitesi oluşturulması hedefleniyor.
Yeni sığınak planları, sadece fiziksel yapılarla sınırlı kalmıyor. Tiesler, halkın sığınaklara erişimini kolaylaştırmak için yol tabelalarının, dijital uyarı sistemlerinin ve mobil uygulamaların güncelleneceğini belirtti. Siren sistemlerinin modernize edilmesi ve olası bir saldırı anında halkın nerelere yönelmesi gerektiğini hızlıca öğrenmesini sağlayacak bir iletişim ağı kurulması planlanıyor.
Tiesler, söz konusu dönüşüm için dört yıl içinde yaklaşık 10 milyar euro, on yıl içinde ise toplam 30 milyar euro bütçeye ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Bu kaynak, daha önce dondurulan “borç freni” mekanizmasının esnetilmesiyle sağlanabilir. Savunma ve sivil koruma alanında yapılacak bu harcamalar, Almanya’nın kamu harcamaları politikasında da önemli bir değişikliğe işaret ediyor.
Almanya hükümeti, vatandaşlardan da bireysel düzeyde hazırlıklı olmalarını istiyor. En az üç gün, mümkünse on gün yetecek kadar su, gıda ve temel ilaçların evde hazır bulundurulması tavsiye ediliyor. Bu tür hazırlıklar, elektrik veya su kesintileri gibi kriz anlarında halkın ilk etapta kendi kendine yetebilmesini hedefliyor.
BBK Başkanı Tiesler ayrıca, gönüllü veya zorunlu sivil koruma hizmetlerinin oluşturulması veya mevcut yapıların genişletilmesi gerektiğini dile getirdi. Bu yapı, afet ve savaş gibi durumlarda yerel yönetimlere destek sağlayacak şekilde organize edilecek.
Almanya’nın bu adımı, yalnızca ulusal değil, bölgesel düzeyde de büyük önem taşıyor. Rusya’nın Ukrayna’daki askeri faaliyetleri, özellikle doğu Avrupa ülkelerinde alarma neden oldu. Polonya, Baltık ülkeleri ve İskandinav devletleri savunma bütçelerini artırırken, Almanya da sivil altyapısını yeniden şekillendirerek bu yeni döneme ayak uydurmaya çalışıyor.
Almanya, uzun süredir göz ardı edilen sivil savunma konusunu yeniden gündeme taşıyor. Artan uluslararası tehditler karşısında hükümetin ve kamu kurumlarının aldığı bu önlemler, ülkenin güvenlik paradigmasında ciddi bir dönüşüme işaret ediyor. Hızla uygulamaya konması beklenen bu planlar, Almanya’yı potansiyel tehditlere karşı daha dayanıklı bir hale getirmeyi amaçlıyor.