38,4432$% 0.02
43,8946€% -0.13
51,6852£% -0.09
4.103,28%-0,70
3.320,86%-0,68
9.279,86%-0,29
38,4432$% 0.02
43,8946€% -0.13
51,6852£% -0.09
4.103,28%-0,70
3.320,86%-0,68
9.279,86%-0,29
Mart 2025’te Ukrayna Savaşında Kanlı Bilanço
Rusya-Ukrayna savaşı, Mart 2025’te şiddetini artırarak devam etti. Rusya Savunma Bakanlığı’na bağlı askeri uzman Andrey Marochko’nun TASS haber ajansına yaptığı açıklamaya göre, yalnızca Mart ayında Ukrayna ordusu ve paralı askerlerden oluşan toplam 21.940 asker etkisiz hale getirildi. Bu, önceki aya kıyasla 1.735 kişilik bir artışa işaret ediyor. Savaşın bilançosu her geçen gün ağırlaşırken, iki taraf da stratejik kazanımlar elde etmeye çalışıyor.
Marochko’ya göre, Rus birlikleri Mart ayında Ukrayna’nın doğusundaki Lugansk Halk Cumhuriyeti (LPR) sınırlarında önemli ilerlemeler kaydetti. Rus ordusu, düşman savunma hatlarını kırarak operasyonel derinliği artırdı ve temas hattındaki pozisyonlarını güçlendirdi. Bu ilerleme, savaşın gidişatında kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Rusya’nın Mart ayında Ukrayna’ya karşı gerçekleştirdiği askeri operasyonlarda büyük çaplı imhalar yaşandı. Verilere göre, Ukrayna’ya ait:
Rus ordusunun hava saldırıları ve insansız hava araçları (İHA) ile gerçekleştirdiği operasyonlar Ukrayna’nın askeri altyapısını zayıflatmaya devam ediyor.
Ukrayna ordusu, özellikle Donetsk ve Zaporijya bölgelerinde yoğunlaşan çatışmalarda karşı saldırılar düzenledi. Ukrayna güçleri, Batı’dan gelen askeri yardımların desteğiyle Rus ilerleyişini yavaşlatmaya çalışıyor. Ancak, son gelişmelere bakıldığında Ukrayna ordusunun büyük kayıplar verdiği ve belirli bölgelerde geri çekildiği görülüyor.
Ukrayna’nın karşı saldırıları sınırlı başarı elde edebildi. Batılı ülkelerden gelen askeri mühimmat ve eğitim desteği, savaşın dengesini değiştirebilecek kadar etkili olamadı. Ukrayna, özellikle ağır silahlar ve hava savunma sistemleri konusunda eksiklikler yaşamaya devam ediyor.
Savaş sadece cephede değil, aynı zamanda siviller üzerinde de büyük yıkımlara yol açıyor. Çatışmalar nedeniyle milyonlarca insan evlerini terk etmek zorunda kalırken, altyapının tahrip olması temel hizmetleri sekteye uğratıyor. Elektrik, su ve internet kesintileri, Ukrayna’nın birçok bölgesinde hayatı felç etmiş durumda.
Ekonomik açıdan bakıldığında, hem Ukrayna hem de Rusya büyük ekonomik zorluklarla karşı karşıya. Ukrayna’nın sanayi bölgelerinin ve tarım arazilerinin zarar görmesi, ülkenin ekonomisini ciddi şekilde zayıflatıyor. Rusya ise, savaş nedeniyle uluslararası yaptırımların baskısını daha fazla hissediyor.
Rusya-Ukrayna savaşı, uluslararası toplumda da yankı uyandırmaya devam ediyor. Birleşmiş Milletler (BM), NATO ve Avrupa Birliği (AB), taraflara ateşkes çağrısı yaparken, Rusya’nın askeri operasyonlarını genişletmesi nedeniyle diplomatik çözümler şu an için yetersiz kalıyor.
Batı ülkeleri, Ukrayna’ya daha fazla askeri ve ekonomik yardım sağlarken, Rusya’nın saldırıları nedeniyle Ukrayna’nın müzakere masasına oturma konusunda isteksiz olduğu belirtiliyor. ABD ve AB, Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar hazırlıyor ancak bunların savaşın gidişatına nasıl etki edeceği belirsiz.
Askeri analistler, savaşın geleceği hakkında farklı senaryolar üzerinde duruyor. Bazı uzmanlar, çatışmaların uzun vadeli bir çıkmaza dönüşebileceğini ve Ukrayna’nın Batı desteğiyle savaşmaya devam edeceğini öngörüyor. Diğerleri ise, Rusya’nın üstün askeri kapasitesi nedeniyle Ukrayna’nın belirli bölgelerde daha fazla toprak kaybedebileceğini ifade ediyor.
Rusya’nın, Ukrayna’nın doğusunda tamamen kontrolü ele geçirme hedefi doğrultusunda önümüzdeki aylarda daha kapsamlı bir saldırı dalgası başlatabileceği tahmin ediliyor. Ukrayna ise, ABD ve Avrupa’dan gelecek yeni silah sevkiyatlarıyla direnişini sürdürmeye hazırlanıyor.
Mart 2025’te yaşanan büyük kayıplar, savaşın yakın zamanda sona ermeyeceğine işaret ediyor. Taraflar, diplomasi yerine askeri yöntemleri tercih etmeye devam ederken, savaşın hem bölgesel hem de küresel düzeyde ciddi etkiler yaratmaya devam edeceği açıkça görülüyor.
Rusya-Ukrayna savaşı, Mart ayında kritik bir aşamaya girerken, önümüzdeki dönemde tarafların atacağı adımlar tüm dünyada dikkatle takip edilecek.