İsrail’de hükümet karşıtı protestolar giderek büyüyor. Binlerce kişi, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun politikalarını ve yönetim tarzını eleştirmek için ülkenin dört bir yanında sokaklara döküldü. Göstericiler, özellikle Gazze’deki çatışmaların siyasi kazanç amacıyla sürdürüldüğünü ve ülkenin demokratik yapısının giderek zayıflatıldığını vurguluyor. Protestoların temelinde, Netanyahu’nun iç güvenlik teşkilatı Şin Bet’in başkanı Ronen Bar’ı görevden alma girişimi ve yargı bağımsızlığını hedef alan reformlar yatıyor.
Netanyahu hükümetinin politikalarına tepki gösteren kalabalıklar, Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa gibi büyük şehirlerde bir araya geldi. Göstericiler, “Demokrasi için savaşacağız!” ve “Netanyahu istifa!” sloganları atarak hükümetin kararlarını protesto etti. Yollar kapatıldı, barikatlar kuruldu ve bazı bölgelerde polis ile göstericiler arasında arbede yaşandı. Polis, protestocuları dağıtmak için tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz kullanırken, çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Netanyahu’ya Karşı Artan Tepkiler
Protestoların başlıca sebebi, Netanyahu’nun ülkede giderek daha otoriter bir yönetim sergilemesi olarak görülüyor. Muhalifler, özellikle yargı reformu adı altında yapılan değişikliklerin demokratik yapıyı tehdit ettiğini savunuyor. Bu reformlar, hükümetin yargı üzerindeki kontrolünü artırarak bağımsız yargıçların atanmasını engellemeyi hedefliyor. Yargının denetleyici rolünü zayıflatmayı amaçlayan bu değişiklikler, geniş çaplı tepkilere neden oldu.
Ayrıca, Netanyahu’nun Şin Bet başkanı Ronen Bar’ı görevden alma girişimi de büyük yankı uyandırdı. İç güvenlik teşkilatının bağımsız yapısına zarar verebileceği öne sürülen bu hamle, ülkede güvenlik kurumlarının siyasallaştırılması endişesini gündeme getirdi. Netanyahu’nun, kendisine muhalif olan devlet yetkililerini tasfiye etmeye çalıştığı iddia edilirken, muhalif siyasetçiler bunu “otoriterleşme adımı” olarak değerlendiriyor.
Gazze Politikası ve Rehine Krizi
Göstericiler, Netanyahu’nun Gazze’deki savaş politikalarını da sert bir şekilde eleştiriyor. İsrail’in Hamas’a karşı yürüttüğü askeri operasyonların siyasi hesaplarla sürdürüldüğünü öne süren protestocular, Netanyahu’nun savaşın sona ermesini istemediğini iddia ediyor.
Özellikle Hamas tarafından kaçırılan 59 İsrailli rehinenin durumuna dikkat çeken eylemciler, hükümetin bu konuda yeterli çaba göstermediğini savunuyor. Aileler ve aktivistler, Netanyahu’nun Gazze’deki çatışmaları sonlandırmak yerine savaşı devam ettirerek siyasi gücünü pekiştirmek istediğini öne sürüyor. Protestocular, hükümetin rehinelerin geri getirilmesi için daha kararlı bir müzakere süreci yürütmesini talep ediyor.
Polisin Müdahalesi ve Gözaltılar
Tel Aviv ve Kudüs başta olmak üzere birçok şehirde gerçekleştirilen gösterilere polis sert bir şekilde müdahale etti. Polis güçleri, yolları kapatan ve hükümet binalarına yürüyen protestocuları dağıtmak için tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz kullandı. Göstericiler ile polis arasında çatışmalar yaşanırken, en az 12 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Bazı göstericilerin yaralandığı ve hastaneye kaldırıldığı da gelen haberler arasında.
Muhalefet partileri, polis müdahalesini kınayarak hükümeti halkın sesini kısmaya çalışmakla suçladı. İsrail basınında yer alan haberlerde, polisin göstericilere karşı orantısız güç kullandığı ve bazı protestocuların darp edildiği iddia edildi. Polis yetkilileri ise eylemlerin yasa dışı olduğunu ve kamu düzenini sağlamak için müdahale etmek zorunda kaldıklarını savundu.
Muhalefetten Sert Açıklamalar
Muhalefet liderleri, Netanyahu’nun meşruiyetini kaybettiğini ve ülkeyi bir kriz ortamına sürüklediğini belirterek erken seçim çağrısında bulundu. Ana muhalefet liderlerinden Yair Lapid, “Netanyahu, ülkeyi kişisel çıkarları uğruna kaosa sürüklüyor. Demokrasiye sahip çıkmak için sokaklardayız ve mücadelemizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
İsrail eski Savunma Bakanı Benny Gantz da hükümetin güvenlik politikalarını eleştirerek, Netanyahu’nun ülkeyi iç savaşa sürükleyebilecek tehlikeli bir yol izlediğini söyledi. Gantz, “Bu hükümetin politikaları ülkenin güvenliğini ve istikrarını tehdit ediyor. İsrail halkı, özgürlükleri için mücadele ediyor” dedi.
Muhalefet partileri, hükümete karşı geniş çaplı bir siyasi kampanya başlatmaya hazırlanıyor. Öte yandan, Netanyahu destekçileri ise protestoların “solcu ve elit kesimler” tarafından organize edildiğini öne sürerek hükümete desteğini sürdürüyor.
Hükümetten Açıklamalar
Netanyahu ise protestolara sert tepki gösterdi ve göstericileri “ülkenin istikrarını bozmakla” suçladı. Başbakan, hükümetin reform planlarından vazgeçmeyeceğini ve yargı sisteminin daha “adil” hale getirilmesi gerektiğini savundu.
Netanyahu’nun koalisyon ortakları da protestolara tepki göstererek, göstericilerin “ülkenin güvenliğini tehlikeye attığını” öne sürdü. Aşırı sağcı politikacılar, polisin daha sert müdahale etmesi gerektiğini savunurken, gösterilerin hükümet karşıtı bir komplo olduğunu iddia etti.
Protestoların Geleceği
İsrail’deki protestoların önümüzdeki günlerde de devam etmesi bekleniyor. Göstericiler, hükümetin yargı reformu planlarını iptal etmesi ve rehinelerin kurtarılması için daha somut adımlar atmasını talep ediyor. Sosyal medya üzerinden organize olan gruplar, büyük çaplı yeni protestolar düzenleme çağrısında bulunuyor.
Siyasi uzmanlar, İsrail’in yakın gelecekte büyük bir siyasi krizle karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarıyor. Netanyahu’nun yargı reformlarını geri çekmemesi ve Gazze’deki çatışmaların devam etmesi, ülkedeki toplumsal bölünmeyi daha da derinleştirebilir. Hükümetin ve muhalefetin nasıl bir yol izleyeceği, İsrail’in siyasi geleceğini şekillendirecek en önemli faktörlerden biri olacak.
İsrail halkı, demokrasisine sahip çıkmak için sokaklarda mücadele ederken, uluslararası toplum da gelişmeleri yakından takip ediyor. Birçok insan hakları örgütü ve Batılı ülke, İsrail’deki demokrasi karşıtı adımları eleştirerek, hükümeti halkın taleplerini dikkate almaya çağırıyor. Ancak Netanyahu’nun taviz verip vermeyeceği belirsizliğini koruyor.
