38,4283$% -0.02
43,9013€% -0.13
51,6994£% -0.1
4.100,60%-0,76
3.316,38%-0,81
9.278,04%-0,31
38,4283$% -0.02
43,9013€% -0.13
51,6994£% -0.1
4.100,60%-0,76
3.316,38%-0,81
9.278,04%-0,31
Güney Kore’nin tarihi Andong şehri ve çevresindeki bölgeler, Mart 2025’te ülkenin gördüğü en büyük yangın felaketlerinden biriyle sarsıldı. Hızla yayılan alevler, can kayıplarına, büyük maddi hasara ve kültürel mirasın yok olmasına neden oldu. Yetkililer ve halk, bu felaketin etkilerini hafifletmek için seferber olurken, yangının nedenleri ve sonuçları tartışılmaya devam ediyor.
Mart ayının son günlerinde, Güney Kore’nin doğusunda, özellikle Andong, Uiseong, Sancheong ve Ulsan şehirlerinde bir dizi büyük çaplı yangın başladı. Yetkililer, yangınların kuru hava ve sert rüzgârlar nedeniyle hızla büyüdüğünü ve kontrol altına almanın son derece zor olduğunu belirtti. İlk tahminlere göre, yangınların büyük kısmı insan hatasından kaynaklanmış olabilir. Çiftçilerin ve kırsal kesimde yaşayanların, tarım arazilerini temizlemek için ateş kullanması veya dikkatsizce sigara izmariti atması gibi faktörler yangınların başlamasında rol oynamış olabilir.
Bu yangınlar, Güney Kore’de daha önce görülen orman yangınlarından çok daha büyük bir etki yarattı. Alevler, rüzgârın etkisiyle kısa sürede geniş bir alana yayıldı ve söndürme çalışmalarını büyük ölçüde zorlaştırdı. Özellikle Andong şehrinde, yangının tarihi ve kültürel alanlara sıçraması büyük endişe yarattı.
Yetkililer, yangınlar nedeniyle en az 24 kişinin hayatını kaybettiğini, 26 kişinin yaralandığını ve yaklaşık 27.000 kişinin tahliye edildiğini bildirdi. Hayatını kaybedenlerin çoğunun yaşlı bireyler olduğu ve kaçmaya fırsat bulamadan alevler arasında kaldıkları belirtildi. Ayrıca, yangın söndürme çalışmaları sırasında bir helikopterin düşmesi sonucu bir pilot da yaşamını yitirdi.
Bölgedeki evlerin ve işyerlerinin büyük bir kısmı kullanılamaz hale geldi. İlk belirlemelere göre, 2.500’den fazla bina ya tamamen yandı ya da ağır hasar aldı. Yangınlar, yalnızca yerleşim alanlarını değil, tarım arazilerini ve doğal alanları da büyük ölçüde tahrip etti. Çiftçiler, geçim kaynaklarının alevler içinde yok oluşunu çaresizce izlemek zorunda kaldı.
Yangınların en büyük etkilerinden biri de Güney Kore’nin kültürel mirasına oldu. Özellikle Andong şehri, tarihi yapıları ve geleneksel Kore kültürünü koruyan köyleriyle ünlüdür. Ancak bu felakette UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Hahoe Halk Köyü büyük tehdit altında kaldı. Yetkililer, köyde yaşayanları hızla tahliye ederken, yangının bazı geleneksel evlere zarar verdiği bildirildi.
Daha da dramatik olan ise, ülkenin en önemli Budist tapınaklarından biri olan Gounsa Tapınağı’nın büyük bölümünün yanmasıydı. 681 yılında inşa edilen ve Güney Kore’nin dini ve kültürel tarihinde önemli bir yere sahip olan tapınak, yangın karşısında büyük hasar gördü. Gawoonru ve Yeonsujeon gibi ulusal hazine statüsündeki yapılar da alevler içinde kaldı.
Yangınların söndürülmesi için ülke genelinde büyük bir seferberlik başlatıldı. Yaklaşık 9.000 itfaiyeci, asker ve gönüllü kurtarma ekibi yangınlarla mücadele etti. Ayrıca, 130’dan fazla helikopter ve uçak yangın söndürme çalışmalarına katıldı. Ancak kuru hava ve rüzgâr, ekiplerin işini zorlaştırdı ve yangınların kontrol altına alınmasını geciktirdi.
Güney Kore hükümeti, felaket bölgesine acil yardım fonu tahsis etti ve mağdurlara destek olmak için barınma, gıda ve psikolojik destek hizmetleri sağladı. Ülke genelinde başlatılan bağış kampanyaları ile yangın mağdurlarına maddi yardım toplandı.
Uzmanlar, bu tür büyük çaplı yangınların iklim değişikliği nedeniyle artabileceği konusunda uyarıyor. Küresel sıcaklık artışı, daha sıcak ve kuru hava koşullarına neden olarak yangınların çıkma olasılığını artırıyor. Son yıllarda Güney Kore’de benzer yangınların daha sık görülmesi, hükümeti ve bilim insanlarını daha fazla önlem almaya yöneltti.
Uzmanlar, yangın önleme politikalarının güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Ormanlık alanlarda yangın yollarının genişletilmesi, erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi ve halkın bilinçlendirilmesi gibi adımların bu tür felaketlerin önüne geçebileceği ifade ediliyor. Ayrıca, acil durum müdahale ekiplerinin daha donanımlı hale getirilmesi ve yangın söndürme araçlarının artırılması gerektiği vurgulanıyor.
Güney Kore’nin doğusunda meydana gelen bu büyük yangın, onlarca insanın hayatını kaybetmesine, binlerce kişinin evsiz kalmasına ve ülkenin tarihi mirasının zarar görmesine neden oldu. Hükümetin aldığı acil önlemler ve halkın dayanışması sayesinde yangının daha fazla yayılması önlenmiş olsa da, kayıpların telafisi yıllar sürebilir.
Bu felaket, iklim değişikliği, yangın güvenliği ve kriz yönetimi konularında alınması gereken dersleri bir kez daha gözler önüne serdi. Yetkililerin, gelecekte benzer felaketlerin önüne geçmek için yangın önleme politikalarını daha da geliştirmesi şart. Aynı zamanda halkın da yangın riski konusunda daha bilinçli olması, bireysel önlemler alması ve yetkililerin uyarılarına daha duyarlı yaklaşması büyük önem taşıyor.
Güney Kore, yaşadığı bu trajediden ders alarak, hem doğasını hem de kültürel mirasını koruyacak daha sağlam önlemler geliştirmek zorunda. Ancak bu tür felaketler, sadece bir ülkenin değil, tüm dünyanın ortak sorunu haline gelmiş durumda. Küresel ısınmanın getirdiği aşırı hava olayları ve doğal afetler, ülkeleri daha sıkı önlemler almaya mecbur bırakıyor.
Bu yangın felaketi, yalnızca Güney Kore için değil, dünya genelindeki tüm ülkeler için büyük bir uyarı niteliğinde. Çünkü doğa, ihmal edildiğinde ya da yanlış kullanıldığında, geri dönülemez sonuçlara yol açabiliyor.